Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na: Mecliste HDP ile ne görüştünüz?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ordu Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuştu. Erdoğan’ın hedefi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde birlikte aday olacağı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu.
“HDP İLE NE KONUŞTUSUNUZ?”
Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz haftalarda TBMM’de HDP’li yetkililerle görüştüğünü hatırlatan Erdoğan, “Bu konuda ne derlerse, kime ne diyeceklerse onu söylüyorlar. Talimatı Kandil verdi. Kandil’e dönüp tekrar Kandil’e dönüyorlar. Selo’dan Apo’ya kadar tüm tutuklu PKK’lıları serbest bırakacaklar.Bu Selo Diyarbakır’da 51 Kürt vatandaşımızı öldüren kişidir, teröristtir.Çıkaracaklar.Kemal Bey de buna taahhüdünü veriyor. .Söyleyin Kemal Bey Meclis’te HDP ile neler konuştunuz, neler konuştunuz?Söyleyin… Söyleyemiyor…”
Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti:
“Kamu hizmetinden ihraç edilen PKK’lıları devlete geri dolduracağız diyorlar. Belediyeleri siz istediğiniz gibi kullanmanız için örgüte teslim edeceğiz. Güney sınırlarını Suriyeleştirmenize izin vereceğiz diyorlar. yurdumuzun kanına ve ateşine boğarız.Suriye’den askerimizi çekip tamamen size bırakırız ki ülkemize rahatlıkla saldırasınız diyorlar.Van’da ne dediler?
“BM KEMAL’DEN SÖZ”
Ellerine mikrofon alan HDP’lilerin ve PKK’lıların tehdit dolu açıklamalarına kalp işareti yaparak karşılık veriyorlar. PKK’dan HDP’ye kadar bölücülerin nasıl cüretkar bir şekilde ortaya çıktığını görüyorsunuz değil mi? Sözü Kemal Bey’den almışlar. Şimdiden silahlarını doldurmaya ve molotoflarını hazırlamaya başladılar. İnanıyorum ki bu görüntüden bizim kadar CHP’ye gönül vermiş kardeşlerimiz de utanıyor. Sadece bu da değil. Meclis’i, Emniyet Müdürlüğü’nü, köprüyü, Külliye’yi bombalayanlar, 252 insanımızı şehit edenler dahil tüm FETÖ’cüleri cezaevinden çıkaracağız diyorlar. Çalışanlarınızın yurt dışına dönüşünü sağlayacağız diyorlar. Kamudan ihraç edilen 100 binin üzerinde çalışanınızı yeniden devlete kazandıracağız diyorlar. Bu milletin evlatlarını tekrar ailelerinden koparasınız diye faaliyetlerinizi serbest bırakacaklarını söylüyorlar. Ülkenin bütün kaynaklarını yeniden size açacağız diyorlar. İçerideki ve dışarıdaki FETÖ’cülerin heyecanını görüyorsunuz değil mi? Sözü Kemal Bey’den almışlar ve şimdiden sinsi planlar yapmaya başlamışlardır.
“AYAKLAR BİRBİRİNE TUTULUYOR”
Londra’daki tefecilere verdikleri sözle kafaları karışmıştı. Biri 300 milyar dolar diyor, diğeri çabuk gelmez 10 yıl sürer diyor. 5 yılda 10 yıl gelir diyor. Her halükarda saçmalık. İstediğin rakamı söyle, istediğin vadeyi ver. Yüz milyarlarca dolara doğalgaz buluyoruz, on milyarlarca dolara petrol buluyoruz, nükleer santraller kuruyoruz, güneş santralleri kuruyoruz sevinmek yerine bağlıyoruz. Bu doğalgazı, bu petrolü, bu nükleer santrali, bu güneş santralini cebimizde taşımayacağız. Bunların hepsi memleketin gideri, milletin menfaati, devletin kazancıdır.
“BUNLARLA KİM RAHAT OLUR?”
Sağlıktan ulaşıma tüm yatırımlarda buna şahit oluyoruz. Aynı fotoğrafı dış politika alanında da görmek mümkündür. Bu tabloya baktığınızda ister istemez şu soru akla geliyor. Türkiye’nin enerji bağımsızlığından kim rahatsız olur? Türkiye’nin savunma sanayiindeki bağımsızlığından kim rahatsız olur? Türkiye’nin her alanda güçlü bir altyapıya sahip olmasından kim rahatsız olur? Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada söz sahibi olmasından kim rahatsız olur? Terörü yenen, darbeyi püskürten, koronadan kurtulan, ekonomisini depremin enkazı altında ayakta tutan Türkiye’den kim rahatsız olur? Bu memleketin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan kimse bundan rahatsız olmasın. Bunlardan kim rahatsız olur? 3 kıtaya, 7 iklime yayılan Osmanlı’yı bıçaklayarak tarihe gömenler bu durumdan rahatsız. Şu anda karşımda Osmanlı Cumhuriyeti’nin ileri gelenleri var. Bu yollarda onlarla birlikte yürüdük. Onlarla birlikte Cumhuriyet’e ulaştık. Biz onlarla bu vatanı vatan yaptık. Ancak Çanakkale Savaşı’nda, Kutul Amare’de ve Milli Mücadele’de milletimizin bileğini bükemeyenler bu durumdan rahatsız oldular.
“TUHAF BİR TABLO İLE BİZE GELDİLER”
Cumhuriyet tarihi boyunca birçok ayak oyunuyla bizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefimizden uzaklaştıranlar bu durumdan rahatsız oldular. Merhum Menderes ve Özal’ın başlattığı adımların başarısızlıkla sonuçlanmasının sevincini yaşayanlar bu durumdan rahatsız. En önemlisi de 21 yıllık iktidar dönemimizde bizi durduramadıkları için renge girenler bu durumdan rahatsız. Üzgünüz, onları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Baktılar başka türlü olmuyor bu tercih garip bir tabloyla karşımıza çıktı. Masanın etrafında toplanan insanlar öyle gelişigüzel seçilmiyor. Her biri Türkiye’yi bloke etme projesinde farklı görevler verilerek belirlenen kişilerden oluşuyor. Bunlardan biri Kuzey Irak ve Suriye’de desteklenen ve beslenen bölücü örgütün emellerine gölge düşürmek için oradadır. Güya milliyetçi olduğunu söyleyen ama Kandil’in yaptığı açıklamalara ve PKK’nın cüretkar kampanyalarına ses çıkarmayan bu kişi orta masayı terk etmeye çalıştı. Sonra ne olduysa kolundan tutup tekrar masaya koydular. O zamandan beri, kontrolsüz bir şekilde bir yandan diğer yana sendeliyor.
“SANAL DÖNGÜYÜ KIRMAK”
Bütün bu acılara gerek yok. Kemal Bey’e oy vermek, hangi partiden olursa olsun, hiç kimseye zorunlu kılınmış bir görev değildir. Türk Asrından beri bu seçimde tercihimizi hep birlikte kullanalım. Cumhuriyetimizin ilk asrında vesayetleri, darbeleri, terörleri, koalisyonları, ekonomik krizleri, toplumsal gerginlikleri dediler ve altın yıllarımızı kaybettiler. Bu kısır döngüyü kırdık, milletimizle birlikte dikilen alçak gömleği yırttık, asırlar sonra devletimizi yeniden güçlü, ülkemizi yeniden müreffeh, milletimizi yeniden müreffeh kıldık. Bunu ülkemizin 81 ilinin tamamında yaptık. Hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla ülkemizin asırlık kayıplarını telafi ettik.
“KEMAL BEY BU ÜLKEYE NE YAPTIN?”